
Down Sendromu
Down sendromu bir hastalık değildir. Sadece bir kromozom fazla olmasından kaynaklı oluşan bir durumdur. Kalıtsaldır.Tipik bir yüz ifadeleri, fiziksel büyüme gerilikleri ve orta derecede zihinsel gerilikleri vardır .Nedeni henüz tespit edilemeyen bu genetik farklılık, tipik bir yüz ifadesi; badem biçimli göz, düşük kas yoğunluğu, sarkık dil, el ayasında yarık, ayak başparmağı ile ikinci parmak arasında genişlik gibi tipik belirtilerin bazen bir arada bazen de birkaçının görülmesi ile kendini gösteriyor. Ayrıca doğumsal kalp hastalıklarına da rastlanıyor. Üç tipi vardır;
- Trizomi 21: En çok görülen tiptir. Bu türde 21. kromozom çift olması gerekirken 3 tanedir.
-Translokasyon: Bu tipte herhangi bir kromozoma eklenmiş bir 21. kromozon vardır.
-Mozaik Down Sendromu: Bu tipte bazı hücreler 46 kromozom içerirken bazılarıda 47 kromozom içerir. Ve bu içerdikleri fazladan kromozon 21. kromozomdur. Çok nadir görülür ve bu tip olanlarda etkilenen hücreye göre belirti vermeyebilir.
Belirti olarak yukarıda belirttiklerim dışında kısa boylu, kas tonusü zayıf, küçük el ve ayaklar vardır. Zihinsel olarakta geç konuşma, tuvalet eğitiminde gecikme, inatçılık, uyku problemleri ve dikkat problemleri vardır.
Tanı gebelikte yapılan rutin tarama testleriyle ve ultrasonla konulabilir.

Bu çocukların içlerinden hiçbir zaman kötülük geçmez. Belkide şu dünyada büyüse de kötülük nedir bilmeyen tek insan grubudurlar ve bu durum onları bir kat daha özel yapar. Kötülüğü bilmezler ama diğer bütün duyguları, güzellikleri zirvede yaşarlar. En ufacık şeyden beklemediğiniz kadar sevinebilirler. Ve aynı şekilde üzüledebilirler. Hele ki sevdikleri söz konusu olduğu zaman o kişinin ruh halini çok iyi anlarlar ve ellerinden geldiğince bir şeyler yaparlar. Sevdiklerine bu kadar bağlı olduklarının ve cidden değer duygusunun ne olduğunu onlara hissettirdikleri yegane anlar vardır. En basitinden örnek vermek gerekirse sevdiği insanın canı ufacık yansın o acıyı sanki kendi yaşıyormuşcasına üzülürler. Sırf onlar üzülmesin diye sevdikleri bazen bu duygularını onlardan saklamaya çalışırlar. Ve bu özel çocuklar asla unutmazlar. Sizin unuttuğunuz bir olayı bir gün pat diye size hatırlatabilirler. Çok özen isteyen çocuklardır onlar ve eğer eğitimleri güzel bir şekilde yapılır ve gerekli ilgi gösterilirse çok başarılı yerlere gelebilirler.
Böyle özel çocuklara sahip olan iki aile tipi vardır. Bu ailelerin bazıları böyle çocukları olduğu için hep bir suçlu ararlar hep bir yakarışta bulunurlar fakat hiç dönüpte kendilerine bakmak istemezler. Eğer dönüp bakarlarsa belki akraba evliğinden kaynaklı belkide ailelerinden onlara miras kalan bir durum olduğunun farkına varırlar. Bu şekilde davranan aileler nasıl güzel ve özel çocukları olduğunun farkına hiçbir zaman varamazlar. Belkide kısa sürecek hayatlarında hiçbir zaman doyunca onlara sarılamazlar. Hatta onun varlığını unutabilirler. Bebeklikten başlayan bu dışlama durumu aile içinden ve arkadaşlardan saklama isteği o özel çocuğun eğitiminden alıkoymaya ve içe kapanık bir birey olmasına neden olur. Ve toplumdan dışlanan, okuma yazmayı sökemeyen ve birine kısmen bağımlı bir birey olmalarına yol açar. Fakat tabi aileler bu durum içinde suçlayacak birilerini her zaman bulurlar. Kimi zaman okulu suçlarlar eğitemedi diye fakat aile bireyleri çocuk okuldan geldiği zaman ödevleri var mı diye bile kontrol etmez. Doğal olarak emek olmadan yemek olmaz sözünden de anlayabileceğimiz gibi özen gösterip üstüne düşmedikleri için bu çocuklar çok bir ilerleme kaydedemezler.
Bir diğer aile grubu ise çocuklarını toplumun içinde katmak için çabalayan ve onlardan asla utanmayıp onlar için çabalayanlardır. Bu aile grubundaki insanlar çocukları için işlerini bile bırakmayı göze almış gruptur. Eğitimleriyle birebir uğraşan ve onlarında kendilerini geliştermeleri için bir imkan sunar. Ve bu sayede onlarda topluma katılır ve yaşamlarını kaliteli olarak yaşayabilirler. En basitinden çalışabilirler veya ünlü insanlarla röpörtaj yapabilirler ve kendilerini geliştirmelerine yardımcı olacak kitaplar okuyabilirler.
Tabiki de bu tarz özel çocuklarla ilgilenmek çok kolay değildir ve sabır ister. Ama şayet onların iyi bir yere gelebilmesi ve hayatlarını rahat sürdürebilmelerini istiyorsak bizde elimizden geleni yapmalı ve onları dışlamamalı ve olabildiğince sahip çıkmalıyız.

İstanbul'un Üsküdar ilçesinde onlara ait bir kafe var ve servisleri onlar yapıyor. Onlara destek olabilmek için ve onların mutluluğuyla mutlu olabilmek için bu kafeyi ziyaret edebilirsiniz.
Kaynakça:
1. Resim: https://www.mynet.com/down-sendromu-icin-1-yasinda-mudahale-cok-gec-110103896632
2.Resim: https://www.medicalpark.com.tr/down-sendromu/hg-1488
3.Resim :https://www.haberturk.com/yasam/haber/1588185-uskudar-da-down-sendromlu-10-calisanin-hizmet-verdigi-kafe
Yorumlar
Yorum Gönder